Artık buralara ait değilim Sanki Başkalarının ektiği ağaçların gölgelerinde dinlendim Tanımadığım insanların bulutlarında üşüdüm...

Ne ara oldu bütün bunlar bilemem Saatler mi geç kaldı yoksa günleri mi tutamadım eteğinden Siyah bir perdenin arkasından kuşlar uçtular...

Gözlerin bir hoşçakal hapishanesi Neden bilmem Ellerin ellerimden mi düştü Yoksa alelade bir vazgeçiş mi Şimdinin bulutlarına teslim bir...

Sıkıldım sanki Güzel gelmeyen şeyler sanki güzelmiş gibi yapıyorum Karanlık sevmem ben mesela Ama yıldızları izliyorum Bakış açını...

-Uzak durman lazım. Sahiden ellerim ellerinin arasına kayıyor Gözlerin çok güzel bakıyor bu saatlerde Yasakların arasından sıyrılıp...

Dudaklarının kenarından Siyah beyaz bir film akıyor Sonu sürprizli romantik bir şarkı dönüyor pikapta Parmaklarımın arasından geçip Sana...

Ahşap bir veranda altında Arnavut kaldırımlı bir yolda Amber renkli lambalar Arkada belli belirsiz bir müzik çalıyor Begonviller sarkıyor...

Her şeye rağmen gitmem lazımdı, Gözyaşlarına ve çalan onca şarkıya Güzel yemeklere Ve bir şişe şaraba rağmen Gitmem lazımdı. Duramadım...

Bir gün Şiir yazmak zorunda kalırsam hiç ihtiyacı olmayan birine Tanımadığım bir yüzün diğer yanına tutunmaya çalışırsam Ve çiçekler...

Dudağında bir martı var senin, Ona tutuğum ben, Kanat çırptıkça gülümser koşarım peşinden.