Karışık
- İlker Güneş
- 18 Mar 2023
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 19 Mar 2023
Offf, kafam yine karım karım karışık. Karma mı karışık? Karışık işte. Herkes her şeye ne kadar takıyor bu aralar. Her şey, her kelime, her cümle biz birbirimizi daha iyi anlayalım diye yapılmışken ve ben kendimi tüm imla hatalarıyla doğru anlatabiliyorken buna ne Türkçe öğretmenlerinden. Üzgünüm ama de ayrı olacak diyen herkes yeterince sıkıcı değil mi zaten?
Benim kafam karışık işte olan bu. Çok da dikkate almayın beni. Bence hepimiz olabildiğince netiz bu karışık kafa konusunda. Elimizden gelse bu kadar net bir kafa karışıklığını alıp belki de gündem edeceğiz Avrupa’nın belli şehirlerinde, meydanlara taşıyacağız ve bazı ülkelerin turist sayıları artacak bu karma karışık kafanın önünde bir öz çekim yapabilmek için ama ona da dermanım yok ki benim. Kafam karım karım karışık işte. Kimi, neyi, neden, niçin yaşıyoruz diye geliyor sorular ağzımdan, burnumdan, kulağımdan sizin görüp göremediğiniz bir çok yerden girip çıkıyor ve cevapsız sorular cehenneminde buluşuyorlar hepsi bensiz. Ben gidemiyorum daha erken. Bağırıp çağırıp duruyorum o yüzden.
Çok sıkıyor insanlar ya, bitmiyor sürekli her birinin ayrı bir derdi, her birinin kendini ayrı ayrı önemli hissetme sevdası. Kendimde dahilim bu insanlara bak sakın yanlış anlaşılma olmasın. Neyi eleştiriyorsam bir parçası ben. Hepimiz öyle değil miyi zaten. Koskoca ömürler neye yaradığı belli olmayan düşünce bulutlarının arasında kaybolup uzaklaşıyor yıldızlara doğru. Bi durun be kardeşim.
Durmak ne kadar zor ya. Biri sadece dursa ya ölü zannediyoruz ya deli. Dokuz ay annemizin karnında sadece durduk. Ne çabuk unutuyoruz geldiğimiz yeri. Zaten insanın en önemli özelliği geldiği yeri hemen unutması. Herkes aristokrat, filozof ya da çok güçlü. Kimse herhangi biri olmak istemiyor çünkü magazinsel değeri yok. Hiçbir amacı olmayan ve sadece duran birini neden seveceğimizi bile bilmiyoruz ki. Onun en çok neyini sevdin deyince hep bir özellik aramıyor musun sende? Söyle söyle aramızda yabancı yok. Eleştirilmenin büyük gücünü karşımızdakiler güçsüzlük olarak algıladığı için hep saklama peşindeyiz aslında olanları. Kim icat etti ya bu yalanı? İlk yalan söyleyen büyük puşttur bu böyle bilinsin, darılmaca yok.
Bu dünya soğuyacak diyor şair doğru. Soğuyacak ve senin güçlü olmanın bir şeye faydası olmayacak o gün. Yaşarken dünyayı yerinden oynatırım dediğin o güçlü insan nerede şimdi?
Neyse boşver ya benim kafam karım karım karışık şimdi. Başlamışım söylenmeye ama hep bu söylenmeler karıştırıyor beni. Cevabını bilmediğim sorular sorular sorular. Ne kadar çok soru var ya. Bir ülke kurulsa ve o ülkede sadece bu sorular sorulsa kaç insana gerek olurdu acaba? Off Allah’ım ne saçma şeyler düşünüyorum çoğu zaman ama bu bile başkalarının düşündüğü şeylerin çok önemli olduğunu hissettirmiyor mu? Mesela sen bu yazıyı okumadan önce ne kadar önemli bir şey düşünüyordun düşünsene? Herkes çok önemli şeyler düşünüyor ve sadece ben merak ediyorum acaba şu an bulunduğum yer tuvalet mi kokuyor diye? Bence hiç birimiz çok da önemli şeyler düşünmüyoruz. Önemli olduğunu düşündüklerimiz kesin vardır ama sana bir sır vereyim mi?
Çok da önemli değiller.
Neyse, kafam karışık işte. Hem kafa karışıklığı iyidir biliyor musun? Bence iyidir yani. Arada insana ne yaptığını düşünme fırsatı verir, ne düşündüğünü, neyi önemsediğini, neyi sevdiğini düşünme fırsatı. Kafa karışıklığı, farkına varmadan önceki son duraktır. İnsanın kendisine yaşamaya değer bir sebep bulmasından ve ona tutunmasından önceki son durak.
Karıştırın kafalarınızı, karım karım karıştırın sonra atlayın otobüse ve farkındalık durağında buluşalım.
Comments